Bin 600 e yakın katılımın gerçekleştiği kongrede bilimsel alandaki son gelişmeler yanında jinekologların sorunları ve beklentileri de dile getirildi.Kongre kapsamında basın toplantısı düzenleyen TJOD Başkanı Prof.Dr. Cansun Demir ile Genel Sekreter Prof. Dr. Ateş Karateke kongrede ele alınan konulardan bazı önemli başlıkları irdelediler.İşte Fetal DNA Testi hakkındaki önemli açıklamalar:
"Özellikle ileri yaş hamileliklerde bebeğin sağlık durumu hakkında önemli bilgiler veren girişimsel tanı testi amniyosentez pek çok hamile kadının korkulu rüyasıdır. Anne kanından yapılan ve kromozomal anomalileri tespit eden 'Fetal DNA Testi' ise amniosentez ve koryon villus biyopsisi ile kıyaslandığında hiçbir riski taşımaz.
Serbest fetal DNA gebelikte nadiren 5. hafta (son adete göre) kadar erken dönemde saptanabilse de genellikle 9. haftadan sonra saptanabilmektedir. Fetal kan dolaşımı başlamadan önce anne kanında serbest DNA saptanması bunun trofoblastlar kaynaklı olduğunu düşündürmektedir. Anne kanında serbest fetal DNA'nın yarı ömrü dakikalarla ifade edilebilecek kadar kısa saptandı.Bu nedenle doğumdan yaklaşık 2 saat sonra anne kanında saptanamadığı bildirildi.
Günümüzde gebelikte bebekte Down sendromu (trizomi 21) taraması neredeyse rutin olarak yapılmaktadır. Yapılan prenatal tarama testleri ile down sendromlu bebeklerin yaklaşık %15-20'si saptanamamaktadır (tarama testi sonucu normal geldiği için), ayrıca yüksek risk nedeniyle amniyosentez uygulanan her 20 gebeden 1'inde down sendromlu bebek saptanmaktadır, 19 gebe gereksiz invaziv girişime maruz kalmaktadır.
Fetal DNA testinin tüm bu avantajlarına rağmen rutin olarak uygulanabilecek bir test değildir. Maliyeti oldukça yüksek olan bu test gerçekten gerekli olduğu durumlarda uygulandığı takdirde önemli avantajlar sağlamaktadır."































