• BIST 91.527
  • Altın 215,650
  • Dolar 5,2944
  • Euro 6,0480
  • İstanbul : 12 °C
  • Ankara : 5 °C
  • İzmir : 13 °C

Organ Bağışı Masaya Yatırıldı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hayata Bağış Kulübü, Hayata Bağış Derneği işbirliğiyle “Medya ve Hukuki Açıdan Organ Bağışı Paneli”ni düzenledi.

20 Aralık Perşembe günü gerçekleşen etkinlikte İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Zeynep Şimşek, Hayata Bağış Derneği Başkanı Hüseyin Yıldırımoğlu, Avukat Pınar Soner’in yanı sıra basın mensupları Dilşad Dede Taşkın, Fatma Demir ve Mesude Erşan söz aldı.

Kadavradan Organ bağışı konusunda farkındalık yaratmak için düzenlenen “Medya ve Hukuki Açıdan Organ Bağışı Paneli”nin açılış konuşmasını İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Zeynep Şimşek yaptı.

Prof. Dr. Şimşek, "Bir yandan ortalama ömür uzarken, diğer yandan da kronik hastalıklar, trafik kazaları, afetler gibi sayısız etmene bağlı olarak her geçen gün organ bekleyen kişi sayısı artıyor. Bir yanda beyin ölümü gerçekleşmiş, yaşaması mümkün olmayanlar, diğer yanda ise yıllarca nakil bekleyen hastalar var. Bağış ve nakil konusu organın alındığı ve nakledildiği iki bireyden çok daha ötesine uzanıyor " dedi.

"Daha Fazla İnsana Ulaşmak İstiyoruz”

Hayata Bağış Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yıldırımoğlu, kuruluş amaçlarını anlattı:

"Biz alıcı hazırlıklarından, beyin ölümü gerçekleşen hastaların ailelerine kadar tüm süreçte iletişimi sağlıyoruz. Bu iletişimin kuvvetlenmesi ve bağışçı sayısının artması için çalışıyoruz. Asıl amaçlarımızdan biri canlı nakillerinden ziyade kadavra bağış bilincini aşılamak. Yaşam sevinci ile ölüm üzüntüsü arasında yürüttüğümüz bu görevde gençlerin desteğiyle daha fazla insana ulaşmak ve güçlenmek istiyoruz. Toplumda bilinci artırmak için de bir kısa film yarışmamız var, gerekli bilgiye Hayata Bağış Derneği sayfasından ulaşabilirsiniz. Gençlerin fikirleri ve katkıları bizlerin temel umudu."

 

 "Karar Koyucu Harekete Geçmeli"

Hukuki açıdan organ ve doku naklini ele alan Avukat Pınar Soner şu ifadeleri kullandı:

"Nakil ve bağış konusunda ülkemizin yapması gereken hukuki düzenlemeler var. Bunun en büyük nedenlerinden biri bağış sürecinin karışık bir yapıya sahip olması. 1979’da yürürlüğe giren mevzuattaki boşluklar uygulama sürecini olumsuz etkiliyor. Naklin gerçekleşmesi için organların bağışlanmış olması ve vakit kaybetmeden ailenin onaylaması gerekiyor. Bazı kişiler bağışlamak istemeyebiliyor ya da canlıdan nakil söz konusu olduğunda iş ticarete dökülebiliyor. Tüm bunların önüne geçmek için canlıdan ziyade ölü ve kadavradan nakil artırılmalı. Kanun koyucuyu harekete geçirmek ve hukuki engelleri ortadan kaldırmak için medyanın gücüne ihtiyaç var."

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÜYE İŞLEMLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 Sağlığın Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 259 58 09 | Haber Yazılımı: CM Bilişim